Bilindiği üzere; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 7’nci maddesinde; Uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef veya ceza muhatabı; tarh edilen vergiye veya kesilen cezaya, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği, bu takdirde, dava açma müddeti bitmiş veya 15 günden az kalmış ise, bu […]
Malum olunduğu üzere; 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Kanununun Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlere vermiş olduğu yetkiye ilişkin mali sorumluluğu düzenleyen 213 sayılı Kanununun mükerrer 227 inci maddesinde; Maliye Bakanlığının; Vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti […]
Bilindiği üzere, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanunu’nun 54 üncü maddesinde; ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı, 55 inci maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı, 58 inci maddesinde; kendisine ödeme emri tebliğ olunan […]
Bilindiği üzere; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93 üncü maddesin de tahakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla il muhaberli tahahütlü olarak tebliğ edileceği, şu kadar ki, ilgilinin kabul etmesi şartıyla tebliğin daire veya komisyonda yapılmasının mümkün olduğu kurala bağlandıktan sonra […]
Bilindiği üzere; Anayasamızın 36 ıncı maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu yolundaki düzenlemeyle, hak arama özgürlüğü; kişilerin yargı organları önünde davacı veya davalı olarak haklarını savunabilmek için başvurabilmesi ve bu organlar önünde adil ve hakkaniyete uygun bir […]
Hukuk devletinde hukukun güvenliği ve belirliliği zorunludur. Vergilemede belirlilik ilkesi, yükümlünün hem kişiler hem de idare yönünden belli ve kesin olmasını, yasa kuralının ilgili kişilerin mevcut şartlar altında belirli bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini makul bir düzeyde öngörmelerini mümkün kılacak şekilde düzenlenmesini gerektirir. Vergilendirme mükellefler yönünden güvensiz bir sisteme dönüşmemelidir. Zamanaşımı, alacak hakkının, belirli […]
Türk Dil Kurumu Yayınları Türkçe sözlüğünde müessir kelimesi etken, etkili anlamlarına gelmektedir. Bilindiği üzere 213 Vergi Usul Kanununun hatalı tebliğler başlıklı 108 inci maddesi tebliğ olunan vesikalar, esasa müessir olmayan şekil hatalarından dolayı hukuki kıymetlerini kaybetmeyecekleri yalnız aşağıdaki durumların varlığı hallerin de düzenlenen belgelerin vesikayı hükümsüz kılacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumlar; Vergi ihbarı ile ilgili […]